Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
10 Aralık 2015 Perşembe
9 Aralık 2015 Çarşamba
DUBAİ GEZİ NOTLARI
Gezmek için hava sıcaklıklarının
en uygun olduğunu okuduğum kasım ayında Dubai’ye 3-4 günlük bir gezi yapmak
için Haziran 2015’
te araştırmalara başladım.
Birinci öncelik ucuz uçak bileti
bulmak. İstanbul Dubai arasında en ucuza Fly Dubai ve Pegasus uçuyor.
Booking.com da Dubai otellerini
araştırdım. Tur şirketlerinin fiyatlarına baktım, en sonunda 18-22 Kasım 2015
tarihleri arasında Joll Tur’ dan 3 gece 4 günlük gezi için kişi başı 5 yıldızlı
otele 449 avroya rezervasyon yaptırdım. 4 yıldızlı otel tercihi ise 399
avroydu. İnanın bu fiyata ancak uçak bileti alınabiliyordu.
İki aile, 4 kişi gideceğiz.
Programda belirtilen ekstra turlar kişi başı 90 dolar. Her gün bir ekstra tur
var. Hiç birine katılmamaya karar verdik.
Daha önce gidenler; eski şehir
bölgesinin, Palmiye adası ve Yelken Otel’in, Dubai Marina’nın, Emirates
Mall’ün, Burj Khalifa’nin, Dubai Mall’ ün gezilip görülmesini, çölde safari
yapılmasını önermişler. Bu öneriler göz
önünde bulundurularak gezilecek yerler listesi hazırlandı.
Dubai’nin iki hatlı, kolay
anlaşılır metro sistemi var. Yukarıda belirtilen yerlere metro ve otobüsle
nasıl gidileceğini ‘google maps’ tan çıkarttım.
Dubai’den başka Abu Dabi’de de
görülecek yerleri ( Dünyanın 3. büyük camisi olan Sheikh Zayed Grand Mosque,
Abu Dabi Marina’yı, Cornish, Yas Island’ı)
gezmek için araç kiraladık. Gezilecek yerlerin koordinatları belirlenip dosyalandı.
Dubai içinde ve Abu Dabi’de cep
telefonuma ücretsiz indirdiğim BeOnRoad navigasyonunu kullandım. Sorun
çıkarmadı. Girdiğim her yere şaşmadan götürdü.
Bir ‘aux in’ kablosu da aldım ki
mp3 çaları aracın radyosuna bağlayabileyim. Müziksiz yolculuk olmaz…
Dubai’de İngiltere’de de
kullanılan üç delikli prizler kullanılıyor diye okumuştum. Uygun bir adaptör
aldım. (Ancak bizim kullandığımız fişler de adaptörsüz uydu.)
Sabiha Gökçen Havaalanı’nda Joll
Tur görevlisiyle buluştuk. Biletleri ve tur programını, inişte bizi
karşılayacak olan rehberin telefon numarasını verdi.
Hemen uçuş kayıtlarımızı yaptırıp
pasaport kontrolünden geçerek gümrüksüz satış mağazalarını dolaşmaya başladık.
Bazı fiyatlar şöyleydi: Yüzlük
rus votkaları 17, Ballantines viski 17, Jack Daniels 26, JB 19,5, 12 yıllık
Chivas Regal 44, 18 yıllık 79 avro.
Givenchy 100 ml. parfüm 69,5
avro. Büfelerde küçük şişe su 4 lira.
Uçağımız tam zamanında
(21.50) Birleşik Arap Emirlikleri’nin
(BAE) ticari başkenti olan Dubai’ye doğru yola çıktı.
7 emirliğin 1971 yılında
İngiltere’den bağımsızlıklarını ilan ederek oluşturdukları BAE’nin başkenti Abu
Dabi, en büyük ve dünyaca ünlü şehri ise Dubai’ dir.
İstanbul Dubai arası 4 saat.
Dubai bizden 2 saat ileride.
Sabah saat 4.00’da Dubai
Havaalanı 2. terminaline indik. ‘All Passenger’ yazan bölümde pasaport
kuyruğuna girdik. Kontrol sırasında yeşil pasaportlular hariç, retina taraması yaptılar. 2.
terminalde 6 adet bavul alma bandı var. Her bant üzerinde hangi şehirden gelen
uçağa ait olduğu yazıyor.
Terminalde orta büyüklükte
gümrüksüz alışveriş mağazası da var. İçki satılıyor. Ancak bize göre pahalı.
Rus votkalar 50 dolar civarında. Ucuz mu pahalı mı bilmiyorum ama Samsung Note
5 telefon 777 dolardı.
Sabiha Gökçende olduğu gibi
burada da kablosuz internet erişimi
paralı. 6 saati 20 dirhem.(18 lira) (Gezi boyunca söylenen fiyatı 8’ le çarpıp 10’ a bölerek Türk Lirası’na
çevirdik.)
Alanda bizi karşılayan
rehberimiz kahvaltı için İstanbul Restoran’a
götürdü. Türkçe müzik, Türk garsonlar, demleme çay, kablosuz internet var.
Zengin bir kahvaltı tabağı ve
sınırsız çay 35 dirhem.
Kahvaltıdan sonra tüm şehri
otobüsle, rehberimizin anlatımı eşliğinde gezdik. Verilen fotoğraf molalarında
güzel kareler yakaladık.
Saat 13.00’da otel kaydımızı
yaptırdık. Ekstra gezilere katılmadığımız için 4 gün sonra saat 17.00 de
buluşmak üzere rehberimizle vedalaştık.
Kaldığımız Sheraton Grand otel gerçekten
5 yıldızı hak ediyor. Her şey lüks, yataklar kocaman, yumuşacık….Kahvaltı
muhteşem. İster Çin, ister Japon, istersen başka mutfaklardan yiyecekler var.
Uykusuz geçen gecenin
yorgunluğunu 3 saatlik bir dinlenmeyle kısmen attıktan sonra, metroyla eski
şehre gittik.
Baharatçılar çarşısını, altın
çarşısını, elektronikçileri gezdik. Bizim Mahmutpaşa’nın Dubai versiyonu. Adım
başı kaçak saat, parfüm, kaşmir satmaya çalışan ayakçılar var. Altın çarşısı
Kapalıçarşı’yla kıyaslanamasa bile takı çeşitliliği olarak muhteşem. Çok
çeşitli bilezikler, altından yapılmış örgü kıyafetler, kemerler,
bileklikler…gözlerinizi alamıyorsunuz.
İkinci günü Abu Dabi gezisine
ayırmıştık. Dubai’ye gelmeden önce internet üzerinden araç kiralamıştım. Ancak
cumaları resmi tatildi ve şehirdeki tüm bürolar kapalıydı. Sadece
havaalanındakiler açık olduğundan aracı havaalanındaki bir bürodan kiraladım.
Otelde araç kiralama hizmeti verildiğini görünce ilk kiralama rezervasyonunu
ücretsiz iptal ettirdim.
Cuma sabahı 9.00’da fazla
zorlanmadan anlaşarak (işaret dili sağolsun) görevliden aracı teslim aldık.
Hepsi öyle midir bilmiyorum ama
petrol şehrinde araç benzinsiz olarak teslim edildi. Ancak o zaman görevlinin
niye “gaz sıteyşın” deyip durduğunu anladım.
Arabaya biniyorsunuz benzin ışığı
yanıyor. “Yeni mi yandı?” “Yandıktan bu yana kaç km. yol yapıldı?” “ En yakın
benzinlik nerede?” bilmiyorsunuz. Sorduğumuz görevlinin tarifi kafamızı iyice
karıştırıyor. “Olsun, boşver. Biz Türküz, bize bir şey olmaz” deyip yola
çıktık.
Araç 2015 model Toyota Corolla.
40 bin km. de, klimalı,otomatik vites. Günlüğü 180 dirhem.
Fazla yakmasın diye okşar gibi
basıyorum gaza. 5 km .
kadar sonra benzinlik görüyoruz. Derin bir ohhh çekiyorum. Siz siz olun araç
kiralarken dolu depo verip dolu depo alan şirketleri tercih edin. Boş depoyla
hiç bilmediğin bir kentte benzinci aramak epey heyecanlı oluyor.
Dubai- Abu Dabi arası 130 km . 5 gidiş, 5 geliş 10
şeritli yol. Navigasyon her girdiğimiz adrese sorunsuz götürüyor.
Önce dünyanın 3. büyük camisi
olan Sheikh Zayed Grand Mosque, ardından Abu Dabi Marina, Cornish, Heritage
Village… geziyoruz. Hava kararıyor, dönüşe geçiyoruz.
Hazır araba altımızdayken Palmiye
Adası’nı tekrar geziyoruz. Adanın ve Yelken Otelin gece görüntüsü muhteşem.
Daha sonra Dubai Marina’ da arabayı park edip, piyasa yapıyoruz. Karnımızı da
doyurduktan sonra Sheikh Zayed Bulvarında Dubai’nin o muhteşem gece görüntüsünü
izleyerek otelimize dönüyoruz.
3. günümüzü; sabahtan Dubai
Müzesini, Al Fahidi caddesini gezdikten sonra iki alışveriş merkezinde (AVM)
geçirdik. 1) Emirates Mall, 2) Dubai Mall.
2.’si yapılmadan önce 1.’si Dubai’nin
en büyük AVM’ siymiş.
Emirates Mall’da kayak merkezi,
Dubai Mall’ da dev bir akvaryum var. Detaylı bilgileri internetten
bulabilirsiniz. Aynı gün ikisini birden gezmek çok yorucu oldu.
Akşamları yarım saatte bir Dubai
Mall’un önünde yapılan su ve ışık gösterisi ise dünyanın en büyüğü, mutlaka
izlenmeli.
Son gün biraz otel keyfi
yaptıktan sonra Deria bölgesinde dolaşmakla geçti. Abra denilen deniz
taşıtlarıyla halicin iki yakası arasında gezildi, son alışverişler yapıldı ve
16.30’da otele dönüldü.
Kararlaştırıldığı gibi saat 17.00 da rehberimiz bizi de aldı hep
birlikte havaalanına gittik. Bilet ve pasaport işlemlerinden sonra ver elini
İstanbul…
1- 4x4 ciplerle çöl safarisi.
(Hanım kesinlikle istemedi.)
2- Dünyanın en yüksek binasına
(Burj Khalifa) çıkıp dünyaya tepeden bakmadık. (Hanım korktu.)
3- Yelken Otelde öğlen veya akşam
yemeği yiyemedik. (Pahalı geldi.)
4- Skydive (Ufak bir uçakla
yükselip paraşütle atlamak.) yapamadık. (Korktuk, hem de çok.)
5- Denize girmek için zaman
bulamadık.
-Dubai çok temiz bir şehir. Her
taraf pırıl pırıl.
-Hiç dilenci yok.
-Dünyanın en yüksek binası olan
Burj Khalifa 1.5 milyar dolara malolmuş. Otoparkı üç bin araçlıkmış. Hemen
yanındaki Dubai Mall ise dünyanın en büyük alışveriş merkezi. İçinde iki binden
fazla mağaza var.
-Rehberimizin söylediğine göre
Dubai’de işsiz yokmuş.
-Son model cipler polis aracı
olarak kullanılıyor.
- Terminal 2 dönüş bölümünde oldukça büyük ve çeşitçe
zengin gümrüksüz satış mağazası var
- Dubai Mall’da tuvalete gitmek
isterseniz “washrooms” tabelalarını izleyin.
- Dubai dönüşü bir adet telefon,
bir adet cihaz (bilgisayar, tablet vb.) getirme hakkımız varmış.
- Yeşil hat üzerindeki Baniyas
metro istasyonunun yanındaki 27. cadde üzerinde ucuz hediyelik eşya ve parfüm
bulabileceğiniz DaytoDay mağazaları var.
- Dünyada en çok lüks araç
satılan yerlerden biri Dubai. Altın, pırlanta kaplamalı araçlar bile varmış.
- İçersinde piknik alanları, oyun
alanları, yeşil alanlar, cafeler, restoranlar olan parklar var. Çöl
yeşillendirilmiş. Alttan sulama yapılıyor. Tertemiz. Parkların çevresine
yürüyüş parkurları yapılmış.
- Dubai’de iki tane palmiye şeklinde
ada var. Ayrıca dünya haritası şeklinde bir ada daha oluşturuluyor. Palm
Jumeirah tamamen deniz doldurularak yapılmış. Maliyeti 12 milyar dolar.
Adanın en ucunda bir tünelden
geçilerek gidilen, dünyanın her yerinde mimarisi aynı olan, 150’
si suit, 1500 odalı Atlantis otel var. Birçok ünlünün evi bu adada.
-Abu Dabi Marinada çok güzel bir
avm var. Çadır şeklinde yapılmış. Buraya
arabayla 5 dakikalık mesafede (Bazı web sitelerinde yürüyerek gidilebilir dense
de o sıcakta çekilmez.) Heritage Village var. Giriş ücretsiz. Abu Dabi’nin
kuruluş yıllarını anlatan görseller ve o yıllarda kullanılan objeler var.
Çölden yemyeşil bir yurt yaratmanın öyküsü anlatılıyor.
- Dubai’nin gecesi de mutlaka
görülmeli. En azından gece kırmızı hatlı metroya binilip etraf seyredilmeli.
-
Kırmızı ve yeşil olmak üzere iki hatlı Dubai metrosu çok modern. Tamamen
bilgisayar kontrolünde çalışıyor. Bir vagonu VIP olarak ayrılmış. Biletleri
daha pahalı. Hemen yanında sadece kadın ve çocukların binebildiği bir vagon
daha var. Bir yöne giderken bu vagon en önde, diğer yöne giderken en arkada
oluyor. İstasyonda ve vagonlarda uyarılar var.
- Abu Dabi’de karşılaştığımız 2
Türk işçi: “ Abi Ankara’nın gözünü seveyim. Her köşe başında bir büfe, her sokakta
lokanta var. Burada Türk lokantasından vazgeçtik, damak zevkimize uygun olan
İran lokantası bile bulamıyoruz.” Diye yakındı.
Dubai’de yeni şehir kısmında
sokakta lokanta yok. Tümü alışveriş merkezleri içinde. Eski şehir kısmında da pek lokanta yok
veya bize denk gelmedi. Birkaç dönerci gördük.
-Dubai Marina’da “Köşebaşı”
adında bir Türk lokantası var. Konum olarak çok iyi bir yerde olduğu için
fiyatlar pahalı. (Çorba 45 dirhem 36 TL.)
- Büfelerde normal pide arası
tavuk döner 15, patates kızartması 6 dirhem.
- Öğlen yemeklerini Carrefour’lardan
alınacak hazır yiyeceklerle (kızarmış tavuk, balık, ve diğerleri) geçiştirdik.
- Dubai Müzesi’nin giriş ücreti 3
dirhem. Çok güzel düzenlenmiş. Eskiyi olduğu gibi yansıtmışlar. Dubai’nin
nereden nereye geldiğini hayretle izliyorsunuz. Yeşil hatt üzerindeki Al Fahidi
Metro Station 1 durağında inip yürüyerek ulaşabilirsiniz.
- Dubaide yıldızlı otellerin
restaurantlarında alkol tüketimi var. Odadaki mini barda da 5 cl.’lik içki
şişeleri vardı. Votka, bakardi 55, viski 70 dirhem. Şehirde şişeyle içki
satılan yer görmedim.
-Dubai pahalı bir şehir mi? Evet.
Dubai pahalı bir şehir. Rehberimizin söylediğine göre üç milyon olan nüfusun
sadece %10’u Dubaili ve gerçek zenginler bunlar. Ya çalışmıyorlar ya da çok üst
düzey görevlerdeler. Nüfusun geri kalan % 90’ı çalışmak için gelip yerleşen
özellikle Hinli ve uzak Asyalılar. 20 bin kadar da Türk varmış. Ülkede işsiz
yok. Vergi de yok. Emlak vergisi, araba vergisi, KDV, gelir vergisi…yok.
(Darısı başımıza.!!)
Kullanılan elektrik, su, doğalgaz
bedava. Ama yine de pahalı bir şehir.
Not aldığım fiyatlara bir göz
atalım:
1-
Dubai Marina’da 1 saatlik park ücreti 20 dirhem-16 lira
2-
Çipura balık Türkiye’den geliyor kilosu 35 dirhem 28
lira, somon 67 dirhem.
3-
1.5 lt. su 1.00/1.20 dirhem. Türk markaları daha da
pahalı.
4-
Abra ile halici karşıdan karşıya geçmek 1 dirhem. En ucuz yolculuk bu.
5-
Metroda bir bölge içinde tek biniş 6, iki bölge içinde
8 dirhem. Gece 24.00’da sona eren tüm bölgelerde geçerli günlük bilet ise 22
dirhem.
6-
Günlük araç kirası 180 dirhem.
7-
Carreafur’da kg. fiyatları: Salatalık 4.75, patates
4.95, domates 6.70, havuç 6.90, soğan 3.65 dirhem. (Dubai’ de bu sebzelerle
elbet işiniz olmaz. Karşılaştırma yapın diye yazdım.)
8-
Sheraton Grand otel restauranında: kırmızı şarapların
şişesi 230/690, kadehi 45/80, fish and chips 120, tavuk çorbası 50, meyve suyu
29, karışık arap ızgara 150, pizza margarita 130 dirhem.
Bazı telefon fiyatları da şöyle:
Samsung Galaksi S6 Edge 32 GB 2499
Samsung Galaksi S6 32 GB 1999
Samsung Note 5 64 GB 2599
Samsung Note 4 1449
Sony Xperia Z3 1999
Sony Xperia Z5 2499
Bu fiyatları Carrefour’dan aldım.
Dışarıda daha da ucuza bulunabilir.
Dubai gezisi ile ilgili notlarım
bu kadar. Yardımcı olabildiğimi umarım.
Yeni bir gezi yazısında buluşmak
üzere ‘seyahatte kalın’.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)