Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Temmuz 2023 Cuma

                                            

                                     ARABAYLA AVRUPA 2023

 

1.   BÖLÜM       YALOVA’DAN  ZÜRİH’E

 

2016 Yılında aynı ekiple yaptığımız “11 Ülke 10 Başkent Arabayla Avrupa Turu” muzun tadı damağımızda kalmıştı. (Bir Dil Bilmezin Gezi Notları’nda okuyabilirsiniz.) Yine böyle bir tur yapmayı daha dönüş yolunda kararlaştırmıştık.

         Zaman çok çabuk geçti. Araya kişisel zorunluluklar ve tüm dünyayı sarsan Covit 19 girince gezi planlarımızı sürekli ertelemek zorunda kaldık.

2023 yılı başında, mayıs ayının sonuna doğru geziye çıkmaya karar verdik. Seçim takvimi açıklanınca bizim hareket tarihimiz de kesinleşti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu ertesinde, 29 Mayıs 2023’te yola çıkmayı kararlaştırdık.

Ana hedefimiz Zürih. Kızım, damadım ve torunum orada yaşıyorlar. Her gece başka bir ülkede konaklayıp Zürih’e gitmeyi dört gece orada kaldıktan sonra İtalya üzerinden dönmeyi planladık.

Gidiş yolumuzu Sofya, Belgrad, Zagrep, St.Wolfgang (Avusturya), Münih, Zürih olarak planladık. Dönüşte de Zürih’ten çıkıp Milano, Venedik, Lubyana, kentlerini gezip Yalova’ya geleceğiz.

Gidiş yolu üzerinde konaklayacağımız kentlerdeki otelleri ”booking.com” sitesi üzerinden belirledim. Bu belirlemeyi yaparken otoparkı olan otelleri tercih ettim. Dönüş için otel rezervasyonu yaptırmadım. Dönerken kalacağımız kentlerde otoparklı ve uygun fiyatlı 5 adet otel belirledim. Dönüş tarihimize göre sonra rezervasyon yapmayı düşündüm.

Aracımız yine aynı. 2006 model Seat Cordoba TDI. ( 156.000 km.de)  4 lastiği de yeni değiştirmiştim. Yalova Teknikeller Oto’da gerekli yol bakımları yapıldı. Yedek ampuller, çekme halatı, fosforlu yelekler hazırlandı.

Ne harcarız? Bu soruyu epey düşündüm. Yakıt, konaklama, otoyol parası, otopark, yeme içme… Adam başı 1200 Euro, toplam 4800 – 5000 Euro harcarız dedik. (Gezinin bu hazırlık bölümünü yola çıkmadan önce yazıyorum. Dönüşte yapılan harcamaları yazının sonuna ekleyeceğim.)

Sabah kahvaltılarını ve öğle yemeklerini börek, sandviç, peynir, ekmek ve zeytinle geçiştirmeyi düşünüyoruz. Akşamları kaldığımız kentlerin iyi lokantalarında iyi yemekler yemeyi planladık.

29 Mayıs sabahı saat altıda Yalova’dan  yola çıktık. ( Kilometremiz 156.713) Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerini ve otoyolları kullanarak 350 km ve 4 saat sonra Kapıkule Sınır Kapısı’na vardık. Yollar gayet düzgün, trafik yok denecek kadar azdı. Toplam 325 lira yol ücreti ödedik.  

Sınıra yakın 41.70659,26.39218 koordinatındaki Shell Benzin istasyonundan depoyu doldurduk. (https://autotraveler.ru/en/spravka/fuel-price-in-europe.html#.Yt5sunZByM8 site Avrupa akaryakıt fiyatlarını gösteriyor. Oradan bakarak en ucuz mazotun bizde olduğunu gördüm.  Sonra: Hırvatistan – Slovenya, Bulgaristan, Sırbistan – Avusturya, İtalya, Almanya, İsviçre diye sıralanıyor. Bu sitedeki fiyatlar normal mazot fiyatları. Otomobillerde kullanılan mazot fiyatları 50-60 sent daha pahalı.)

Kapıkule’de, girişte solda yeşil sigorta yapılan büro var. (Yeşil sigorta ülkemizdeki trafik sigortasının yurtdışındaki karşılığı.) 47.25 €’ya 15 günlük sigorta yaptırdım.

Kapıda biz dahil 4 araç vardı. Pasaport kontrolüne geldiğinizde araçtan inip pasaportu görevliye verip kameraya bakıyorsunuz. Çıkış damgası vurulup pasaport geri veriliyor. Araçtaki herkes bu işlemi ayrı ayrı yapıyor.  Ardından araç kayıt işlemleri yapılarak çıkış işlemleri bitiyor.

Alanda Setur’un gümrüksüz satış yeri var. (100’lük Yeni Rakı  18, 2’li Jack Daniels 50, JB 16.5, Red Label 17, Black Label 30  €’ya satılıyor…)

Bulgaristan dezenfektan işlemini kaldırmış. Doğrudan pasaport kontrolüne giriyorsunuz. Görevli pasaporta bakarak adınızı söylüyor. Yüzünüze bakıyor, giriş damgasını vuruyor. Toplam üç dakika içinde işlemler bitti. Bulgaristan’a girdik. Hemen sağda vinyet (Bulgaristan otoyol ücreti.) alabileceğiniz yer var. Oradaki görevliye araç ruhsatını veriyorsunuz. Bilgisayara işliyor. Çıktısını kontrol edip imzalıyorsunuz.       1 haftalık vinyet için 8 € ödeyip makbuzu alıyorsunuz.

Bulgaristan’a girdikten 25 km sonra “Mustafa’nın Yeri” var. (Svilengrad’dan sonra, Yunanistan’a sapan yolu geçince.) Burada aradığınız her şey var. İçki fiyatları biraz daha ucuz. Çay , kahve yemek…  Buradan 15 €’ya 10 GB bir ay süreli internet paketi aldım. Sırbistan hariç Avrupa ülkelerinde kullandım.

Sofya’da Aparthotel Bon Bon’da konakladık. (42.70631,23.32927) 2 odalı daire 1 gece 49 €. Küçük, temiz ve şirin bir otel. Aslanlı Köprü’ye yakın. Otoparkı var, ücretsiz. (Sınırdan bu otel 285 km.)

 Merkeze yürüyerek gittik, geldik. İsterseniz otobüs ve tramvayla da gidebilirsiniz. Sofya’da toplu taşıma biletleri sürücüden de alınabiliyor. Geze geze gideceğim dersen otelden Serdika 1.4 km. 20 dakika.

Geceyi Sofya’nın kalbinin attığı Vitosha Bulvarı’nda sonlandırıyoruz.

         Vitosha Bulvarı



Ertesi sabah odamızda yaptığımız kahvaltıdan sonra Belgrad’a doğru 42.99778,22.83426 koordinatıyla yola çıkıyoruz. Burası Kalotina Sınır Kapısı. 54 km’lik bir yol. Trafik yoğun. Genelde çift şeritli, ancak tamirat ve yenileme çalışmaları da yapılıyor. Bizi durdurmadılar ama iki ayrı yerde polis kontrolü vardı. Bazı yerlerde hız sınırı 30 km’ye kadar düşüyor. Dikkat etmek gerekli.

Sınırda önümüzde iki araç vardı. Beklemeden geçtik. Sırp tarafında da pasaport kontrolü yapıldı. Bagaja bakmadılar.

Sınırdan girince hemen otoyol başlıyor. Belgrad’a kadar 290 km. devam ediyor. Önce Pirot, sonra Niş tünellerinden geçiliyor. Hız limiti 130 km. Birkaç yerde yol çalışması var.

Sınırdan girdikten 172 km. sonra yol üstünde “Bayburtlu’nun Yeri” var. Çay, çorba, Türk yemekleri bulunuyor. İhtiyaç varsa uğranabilir. (Bana biraz pahalı gibi geldi.) Yemek molasıyla birlikte sınırdan Belgrad 3 saat sürdü. Yol parası olarak 1490 RSD ödedik. (12.50 €) Belgrad’da Hostel Fair&Square’da konakladık. (44.80598,20.48968) Şehrin biraz dışında, otoparklı, duvarları resimlerle süslü ilginç bir yerdi.  Çift kişilik 2 oda 45 €.

Belgrad  Fair&Square Hostel ve benim emektar.

       Hostel duvarları resimlerle dolu.



 

Odalara yerleştikten sonra şehir merkezine inmek için hemen sağ karşıdaki Toplica Durağına gitmeden önce hosteldeki görevliye bilet olup olmadığını sordum. “No ticket, free, free”… Nedenini anlamaya çalışırken hostelde tanıştığımız Türk arkadaşlar toplu taşımanın biletleme sisteminde değişiklik yapıldığını o nedenle kimsenin bilet almadığını, kendilerinin de 2 gündür biletsiz gezdiklerini söylediler. Duraktan 65 nolu otobüsle merkeze indik. Oradan meşhur Kneza Mihaila caddesini izleyerek (Kneza Mihaila Belgrad’ın İstiklal Caddesi’dir.) Kalemegdan’a çıktık. Burası Sava ve Tuna Nehirlerinin birleştiği burunda bulunan büyük bir park. Belgradlının nefes alma noktalarından biri. Manzara nefis. Karnımız acıkana kadar parkta gezindikten sonra daha önceki gelişimizde  de yemek yemek için uğrayıp  çok beğendiğimiz Skadarska sokağına gittik. Burası, önce, bize sanki eski canlılığını yitirmiş gibi geldi. Saat ilerledikçe yanıldığımızı anladık. Rengarenk çiçeklerin bezediği lokantalar doldu. Canlı müzik başladı, sokak şenlendi.

Köfte yiyip, rakija içerek geceyi sonlandırdık.



                                Kalemegdan


Köfte lezzetli, rakija sertti.

Bahçesinde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra  Hostel Fair&Square’dan 45.04717,19.10874 koordinatıyla ayrıldık. Burası Sırp-Hırvat sınır kapısı Granici prelaz Batrovci. Hostelden burası 111 km. Yol ücreti gişede ödeniyor. (Sınırdan Zagrep’e kadar 16.90 €, Zagrep’ten Slovenya  sınırına kadar 6.30 €   toplam: 23.20 € ödedik.)

Her iki sınırda da az araç vardı. Sadece pasaport kontrolüyle sınırlardan geçtik. Artık Avrupa Birliği sınırları içindeydik.

Zagrep’te , Zagrep Amy Apartment‘te kalacağız. 2 odalı daire 52 Euro. Kendi park yeri yok ama hemen karşısında Garaza Branimir  (45.80640,15.98519 kapalı otopark) var.

Buraya gelmeden önceki gün WhatsApp’tan pasaport fotolarını daire sahibine gönderdim. O da bir şifre gönderdi. Arabayı parka bıraktıktan sonra apartman kapısındaki kutuyu o şifreyle açıp dış kapının ve dairenin anahtarlarını alarak içeri girdik. Burası da ilginç dekoruyla sevimli bir daireydi. Tüm ihtiyaçlar düşünülmüş, tertemiz. Hemen yerleşip yorgunluk kahvemizi içtik. (Belgrad’daki hostelden burası 394 km.)

     Amy Apartment

Zagrep bu gezideki daha önce görmediğim kentlerden biri. Nereleri gezelim diye internette biraz araştırdım. Aşağıdaki rotayı izledik.

Zagrep’te gezilecek yerler birbirine yakın. Kaldığın yerden yürüyerek veya toplu taşıma ile Ban Josip Jelacic Square gel. Orada heykeli, havuzu gör. Oradan soldaki caddeyi izleyerek Zagrep Katedraline git. Oraları gez, geri Jelacic Meydanı’na dön. Orada “Pekara Dubravica” var. (börekçi) Karnın açsa değerlendir. Meydandaki saat heykelinin ardındaki (Tramvayların gitmediği.) Radiceval Ul. den yürü. 550 m. Sonra Plaza de San Marcos’ta bulunan St. Mark’s Church’e varırsın. Oraları gez.

Saate yüzün dönük sağdaki sokağa (Splavnica ul.) gir yürü. İlerde Market Dolac var. Pazar yeri gibi. Magnet al. Zagrep Katedrali’nin tam karşısındaki ara yoldan da buraya gelebilirsin. Bu yolu tercih et. Oralarda ‘BUREK’ çi de var.

Meydandaki saate yüzün dönük sol tarafta tramvayların geçtiği cadde Zagrep’in alışveriş caddesi, Ilica. Gez. Sağdaki ilk sokağın sonunda Avrupa’nın en kısa füniküleri var. Top kuleye çıkıyor. (5 kuna) Dene.

Meydandaki saat heykelinin ardındaki (Tramvayların gitmediği.) Radiceval Ul. nın paralelindeki cadde yeme içme yeri, bak.

Jelacic Meydanının alt tarafında, istasyona doğru Park Zrinjevac onun altında park Josipa Jurja onun altında ise Kral Tomislava parkı var. Hepsi birbirine bağlı. Gez. 

Konakladığımız evden Ban Josip Jelacic Square 1150 m. Yürüyerek buraya gelip her tarafı gezdik. Füniküler saat geç olduğu için kapalıydı. Börekler nefisti. Parkların içinden yürüyerek istasyona oradan da eve döndük.

           Zagrep Katedrali


                                  Alışveriş caddesi
                                             Füniküler

                                        Ban Josip Jelacic Square

       Parklar birbirinden güzel.




Ertesi gün hızlı bir kahvaltıdan sonra  Wolfgang’a gitmek üzere yola çıktık. Önce “Dünyada en çok fotoğrafı çekilen köy”  Hallstatt’a uğrayıp gezeceğiz.

46.25960,15.85865 Hırvat – Sloven sınırı öncesindeki otoyol gişelerinin koordinatını girerek yola çıktık. 72 km., 1 saat. Gornji Maceli sınır kapısına geldik. Hırvatistan’da da vinyet uygulaması yok. Otoyol gişelerinde geçiş ücretini ödüyorsunuz. 

Hırvatistan çıkış, Slovenya giriş sınır kapılarında kontrol yok. Doğrudan geçiyorsunuz. Slovenya girişinde vinyet satılan yer var. Ruhsatla oraya gittim. Bilgisayara işledi. Bulgaristan sınırında olduğu gibi plakanın kaydedildiği bölümü kontrol ettirip imzalattı. 15 € ödeyip bir haftalık vinyet makbuzunu aldım.

Slovenya sınırından Avusturya sınırına kadar toplam 61 km. yol yaptık. Bir anlamda 15 € bu kadarcık yol için ödenmiş oldu.  Diğer ülkelerde olduğu gibi burada da her taraf yemyeşil. Hem de yeşilin her tonu var. Asfalt gayet düzgün. Yatay ve dikey işaretlemeler eksiksiz.

Yol üzerindeki Maribor kentinin dışından geçip Avusturya sınırına geliyoruz. Yol hazırlıklarını yaparken şöyle bir not almışım: “ Slovenya - Avusturya sınırından hemen önce benzinlik var. Burada depoyu fulle, Avusturya vinyeti al. (Slovenya ve Hırvatistan’da mazot fiyatları aynı görünüyor.)”

Zagrep’ten yola çıkmadan önce yol notlarını okumama rağmen bu benzinliğe uğramayı unuttum. Hemen yanı sınır kapısı. Slovenya’dan çıkarken kontrol olmadı. İlerledik. Avusturya sınırında pasaportlara baktılar, bagaj kontrolü yapmadılar. Geçtik. Durdum vinyet alabileceğim bir yer var mı diye bakındım. Göremedim.   “İlerleyelim bakalım. İlk benzinlikten alırız vinyetimizi.” Daha önce Bulgaristan’da sınırdan girdikten 5-6 km. sonraki benzinlikten vinyet almıştım. Burada da böyledir diye düşündüm. 2 – 3 km. sonra tüm araçlar yolun sağına çekilip vinyet kontrolü yapıldı. Polis evrakları istedi, plakayı kontrol etti, ekip otosuna çağırdı. Vinyet olmadığı için ceza yazacağını anlattı. Bende sınırdan yeni girdiğimizi, ilk benzinlikte vinyet alacağımızı anlatmaya çalıştım. “Ayem turist. No gaz sıteyşın, no vinyet. Ehat gaz sıteyşın ayem bay vinyet.” Cevap aynen şöyle: “İnternet bay vinyet, Slovenya gaz sıteyşın bay vinyet.” Önce 300 euro dedi. Ailece:” ooo veri expensif. Veri veri expensif. Vi are turist. Diskaunt, diskaunt “  diye söylenmemiz karşısında cezayı 120 euroya indirdi. (Konuştuğum gibi yazdım. Doğrusu nasıl bilmiyorum.) Makbuzu kesti. Parayı verdik. Makbuzun iki günlük vinyet yerine geçeceğini de anlattı. Biraz daha arabanın yanında oyalandım. Benden başka 2 kişiye daha ceza kesince bu sistemin Avusturya maliyesine para aktarmanın önemli bir kaynağı olduğuna karar verdim!

Buradan 47.56081,14.24874 koordinatıyla çıktık. Burası yol üzerinde Lidl. (Bizdeki Bim, Şok gibi ucuz market.)  Avusturya sınırından 166 km. 2 saat. Lidl’dan yiyecek içecek ihtiyacımızı karşıladıktan sonra Hallstatt’a doğru yola çıktık. 60 km.

Obertraun üzerinden Hallstatt’a gideceğiz. Obertraun’da gezilecek pek yer yok. Şöyle içinden  geçip devam ettik. Hallstatt Gölü’nün doğu tarafında sadece tren yolu var. Araba yolu gölün batı tarafında.  Lidll’dan 47.555314,13.645532  koordinatıyla çıktık. Burası parkplatz 2. Buraya gelmeden 400 m önce de parkplatz 1 var. Orada yer varsa oraya, yoksa buraya park edeceğiz.

Nefis manzaraları izleyerek, yeşilin ve mavinin her tonunu içselleştirerek,  ara sıra yağan yağmurun da sesini dinleyerek Hallstatt’a geldik. Parkplatz 2’ye aracı bırakıp göl kenarına inerken başlayan yağmurun dinmesini neredeyse bir saat, sığındığımız saçak altında bekledik. Bence bu gezinin en görülecek yerlerinin başında gelen bu güzeller güzeli köyde yağmura yakalanmamız yediğimiz cezadan sonra, bugünkü ikinci talihsizliğimizdi.

Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur bir saat kadar sürdü. Herkes bir saçak altına sığınmıştı. Neyse ki boşuna beklemedik. Önce azaldı sonra da tamamen durdu yağmur. Biz de bu muhteşem köyü keşfetmeye çıktık.

                                  HALLSTATT FOTOĞRAFLARI


















    Her köşesi ayrı bir güzellik barındıran bu köye doyamadık. Aslında burada konaklamayı planlamıştım ama otel fiyatlarını çok pahalı olması nedeniyle 40 km. ilerdeki St. Wolfgang’da yer ayırttım. Eğer bu taraflara gelirseniz Hallstatt’ı ve bu bölgeyi ‘mutlaka görülecek yerler’ listenize alın. Pişman olmazsınız.

St. Wolfgang’da  Schwarzes Rossl  Hotel’de kaldık. 2 oda 188 euro, kahvaltı dahil. Bu hatta kaldığımız en pahalı oteldi. Şehir merkezinde araç park imkanı olmadığı için otele 350 m. uzaktaki otoparka arabayı bıraktık. (47.73684,13.45200) Bu otelin resepsiyonu 18.00’dan sonra kapanıyor. Bu saatten sonra gelirseniz daha önce gönderilen şifre ile girişte adınız yazan kutuyu açıp anahtarınızı alıyorsunuz. Odalarda mini bar yok. Koridordaki buzdolabını kullanabiliyorsunuz.

Wolfgang Gölü kenarında kurulmuş olan St. Wolfgang  çok şirin bir kasaba. Her yeri yürüyerek gezdik. Göl kenarı muhteşem. Aslında burada birkaç gün kalıp iyice dinlenmeli…

                                  ST. WOLFGANG FOTOGRAFLARI












Ertesi sabah çok güzel ve doyurucu bir kahvaltı yaptık. Bu arada görevli otele giriş ve çıkış işlemlerimizi yaptı. Otoparka 10 € ödeyip St. Wolfgang’dan 47.766392,13.368148 koordinatıyla  çıktık. Burası otelden 20 km. ilerideki St. Gilgen kasabasında park yeri.

St. Gilgen, Wolfgang Gölü’nün kuzey kenarında şirin bir kasaba. Park yerinin hemen karşısında “Mozart Evi” var. Aslında Mozart’ın ablasının eviymiş. Daha ileride kafeler, hediyelik eşya satıcıları, eski bir kilise ve mezarlık var.

                            ST. GİLGEN FOTOGRAFLARI

                                      Evler birbirinden güzel





                                 Göl kenarı





                    Mezarlık tertemiz.


Göl kenarında da güzel fotoğraflar çekilebilir. Buraları gezdikten sonra 47.77317,13.35459 koordinatıyla seyir tepesine çıkıp St. Gilgen’i ve Wolfgang Gölü’nü seyrettik. Burada ihtiyaçlarınız için BILLA market de var.

Avusturya’nın göller bölgesinde bu kadar gezinti yeter deyip yönümüzü Münih’e çevirdik. İlk durağımız yol üzerindeki PIDING QUTLETS. (47.76542,12.90659) Burada ünlü spor markalarının satış yerleri var. Önce Adidas sonra Nike mağazalarını gezdik. Fiyatlar gerçekten uygun. Adidas mağazasında Türk TIR şoförleriyle karşılaştık. Yakın bir yerdeki parka araçlarını bırakıp alışverişe gelmişler. Biz de onlar da epey alışveriş yaptık. Çay içmeye de çağırdılar ama zaman kısıtlı olduğu için gidemedik.

Buradan 73 km. sonra Münih yakınlarında METRO mağazası var. (48.03948,11.65969) oraya doğru yola çıktık. Alman otoyollarında hız sınırı yok; yok ama yollarda trafik var, sık sık yol tamiratı var. Ortalama 90-100 km. hız yapabiliyoruz. Hoş yol bomboş olsa bile 120 km. den fazla sürat yapmıyorum. Neşeli neşeli yol alırken yanımdan geçen bir araç ‘kenara çek’ işareti yaptı. Tepe lambalarını yaktı. “Gene ne hata yaptım?” diye düşünerek öndeki aracı izledim. Yol kenarındaki dinlenme tesisinde durdu. Arkasına park ettim. Camlar kapalı, eller direksiyonun üzerinde hiçbir hareket yapmadan bekledim. (Amerika’da polis durdurunca o şekilde beklemem öğütlenmişti.)

Polis geldi camı açmamı, arabayı stop etmemi istedi. Pasaportları tek tek kontrol etti. Nereden gelip nereye gittiğimizi sorguladı. Bagajı açtırdı. Tek tek bavulların içlerine baktı. Hanımların el çantalarını, torpido gözünü inceledi. “Vats problem?” desem de cevap vermedi. Bu arada polisin biri arıyor öteki biraz geride eli silahında bekliyor. Tam kaçakçı/terörist muamelesi. İşleri bitince “Danke şöön, gute rayzı” (Teşekkür ederim, iyi yolculuklar demekmiş.) deyip gittiler. Biz de hangimizin terörist veya kaçakçıya benzediğini  sorgulayıp durduk. En sonunda, Türk plakasını gören Almanların bizi kıskandıkları için durdurduklarına karar verdik!!!

Durmak yok, yola devam diyerek METRO mağazasına geldik. Türkiye’deki METRO mağazalarına giriş kartım var. Bulgaristan’da birkaç sefer bu mağazaya girdim. O nedenle girişte sıkıntı olacağını düşünmüyordum ammaa, kıskanç görevli, bizi mağazaya sokmadı. “Beter olun inşallah” diyerek oradan ayrıldık.

 

Münih’de  Mercure Hotel Süs Messe’de konakladık. 2 kişilik  2 oda  142 euro. (Koordinat   48.10208,11.65906) Otel şehrin biraz dışında ama ertesi gün alışveriş yapacağımız PEP alışveriş merkezine 2 km. Yol kenarında, ulaşımı kolay, otoparkı var. Odalar da gayet güzeldi. Memnun kaldık.

Ertesi sabah sallama çayımızın eşliğinde Lild’dan aldığımız peynir, domates, salatalıkla kahvaltımızı yaptık. Yalova’dan çıkarken yanımıza aldığımız iki kilo zeytinin sonunu da yedik. Eşyalarımızı toplayıp 2 km. ötedeki PEP Einkaufszentrum’a doğru yola çıktık. (48.10259,11.64615)

Biz bu yolculuğu birazda Almanya’dan çocuklarımıza, torunlarımıza ve tabi kendimize bir şeyler alalım diye de planladık. PEP AVM’de  C&A, Primark, Kaufland, H&M, New Yorker vb. mağazalar var. Ben pek anlamam ama hanımlar çeşidin Türkiye’den bol, fiyatların da daha ucuz olduğunu söylediler.

Üç saatlik alışveriş molasından sonra Zürih’e doğru yola çıktık. İlk durağımız 47.54658,9.73656 koordinatındaki  Raststation Bodensee Hörbranz. (Bodensee Hörbranz dinlenme durağı, otelden 186 km.) Burası büyük bir benzinlik ve dinlenme tesisleri. Hemen Avusturya sınırı kenarında. Buradan 40 franka bir yıllık İsviçre vinyeti aldım. İsviçre’de haftalık, aylık vinyet yok. Sadece bir yıllık var. İçerden araç camına yapıştırılıyor.

Buradan 30 km. ilerideki Avusturya İsviçre sınırının koordinatını (47.35662,9.61520) girerek yola çıktık. Burada iki ülkeyi Ren Nehri ayırıyor. İçinde görevli olmayan kontrol noktası sonrasında Ren Nehri köprüsünü geçiyorsunuz. Köprüden sonra İsviçre kontrol noktası var. Çıkışta ve girişte hiç kontrol olmadı. Rahatça sınırı geçip İsviçre’ye girdik.

Sınırdan 129 km. içerdeki evin koordinatını girerek basıyorum gaza. Walensee, Obersee, Zürichsee göllerinin kenarından, nefis manzaralı yollardan geçerek eve varıyoruz. (Kilometremiz 159.068 Yalova’dan buraya kadar 2355 km. yol yapmışız.)

Gezimizin 1. Bölümünün sonuna geldik. Zürih Kilchberg’de birkaç gün dinlenip, hasret giderip İtalya üzerinden geri döneceğiz. Bu benim 4. Gelişim. Zürih gerçekten çok güzel, düzenli bir kent. Toplu taşıma mükemmel. Tren, tramvay, otobüs ile her yere gidebiliyorsunuz. Evet pahalı bir kent. 2 bölgelik günlük toplu taşıma bileti 13 frank. Münih’de 5 €’ya yediğiniz sosisli sandviç burada 8.50 frank. Gülü seven dikenine katlanacak.



                                           Zürih'den görüntüler

              Zürih Gölü

                                  Lindt çikolata fabrikası önünde biz...


DEVAMI 2. BÖLÜMDE