ARABAYLA AVRUPA GEZİSİ YOL NOTLARI 12
Budapeşte’ den Üsküp’e Kavala’ya ve gezinin sonu Yalova…
Artık dönüş yolculuğu başladı. Bu gece
Üsküp’te, yarın gece Kavala’da konaklayıp
ertesi gün Yalova’ya dönmüş olacağız.
Önceki
bölümde de yazmıştım. Bu gezinin en uzun yolunu bu gün geçeceğiz. Macar sınırını
geçtikten sonra şengen bölgesinden çıkıp, Sırbistan’ı boydan boya geçip
Tabanovtse sınır kapısından Makedonya’ ya gireceğiz. 50 km . sonra da Üsküp’e
varacağız. Toplam 810 km .
Budapeşte’den
çıkarken 46.179944,19.983695
koordinatını giriyorum. Burası Macar-Sırp sınır kapısı. Macaristan’dan
çıkarken de Sırbistan’a girerken de
fazla beklemiyoruz. İşlemler hızlıca hallediliyor. Sadece pasaportlara bakıp
damgalıyorlar. Kalabalık yok. Biz dahil 4 araç.
Macaristan
yolları çift şerit. Asfalt kalitesi çok iyi. İşaretlemeler tam. Yol kenarında
benzinlikler ve dinlenme tesisleri var. Sıkıntısız bir yolculuk oluyor.
Macar’dan
Makedon sınırına kadar Sırbistan’da geçeceğimiz yol toplam 595 km . Toplam 10 euro yol
parası veriyoruz. Yol Belgrad sapağına kadar çift şerit. İşaretlemeler iyi.
Asfalt kalitesi pek iyi değil. Birçok yerde araba hoplayarak gidiyor. Yüklü
araçla dikkatli olmak lazım.
Biz,
Belgrad sapağından sapmayıp A 1 otoyoluna devam ettik. (Youtube Sıla yolu
videolarında A 1 i kullanma çok TIR var, Belgrad içinden geçen yolu kullan
diyorlardı, dinlemedim.) Keşke Belgrad içinden geçseymişiz. Yol tamiratları
var, TIR çok, bir yerden sonra da tek şeride düşüyor. TIR arkasından ağır ağır
gitmek zorunda kalıyorsunuz. Siz siz olun Belgrad’ın içinden geçen yolu tercih
edin.
Belgrad’dan
sonra yol üzerinde bir mola veriyoruz. Çalışanlar çat pat da olsa Türkçe
konuşuyorlar. Biraz dinlendikten sonra, 42.240904,21.702407 Sırp Makedon sınır
kapısı koordinatını girip yola devam ediyoruz.
Niş’e
gelmeden yol tıkanıyor. Tüm araçlar durmuş. ‘Ne olmuş?’ diye bakınırken
görevliler TIR lar arasından boşluklar yaratıp bizim gibi küçük araçlara yol
verdiler. 2 km .
kadar emniyet şeridinden ilerledik. Araba taşıyan bir kamyon ters dönüp yolu
kapatmış. Hafiften tarlaya da girerek küçük araçlara yol veriyorlar. Arkamızda
onlarca TIR bırakarak yola devam ediyoruz.
Şanslı
günümüzdeyiz herhalde. Sırp kapısında hiç araç yok. Pasaportları kontrol edip
çıkış damgasını vuruyor görevli. Makedonya’ ya girerken şöyle bir bagaja da göz
atıyorlar. Saat tutmadım ama çıkış giriş toplam 15 dakika bile sürmedi.
Makedon
yollarında ortalama 40 km .
de bir ödeme yapılıyor. Sırp Makedon
sınır kapısından Üsküp’e kadar 2 gişede 1.5 + 1 = 2.5 euro ödedik. Üsküp’ten
Yunan sınırına kadar (155 km .),
3 ayrı gişede toplam 3.5 euro daha ödedik. Makedonya’ da Sırp ile yunan sınırı
arası toplam 6 euro yol parası aldılar.
Sınırla
Üsküp arasındaki yol genelde tek şeritli. Solama yasakları var. TIR lar arkada
kaldığı için hızlı gidiyoruz. Bizi durdurmadılar ama yol kenarında polis
kontrol noktaları var…
Üsküp’
de daha önce de konakladığımız Hotel Süper 8 de kaldık. Otel baştan aşağı
yenilenmiş ve çok da güzel olmuş. 2 kişilik oda kahvaltı dahil 54 euro.
Otoparkı var. İnterneti iyi. Eski çarşının hemen yanında. Üsküp’te otel
arayanlara tavsiye ederim.
Otele
yerleşip biraz dinleniyoruz. 11 saattir yollardayız. Sıcak bir duş, soğuk bir
bira… Kendime geliyorum.
2014’te
yaptığımız Balkanlar gezisinde Üsküp’de 2 gece konaklayıp her yerini gezmiştik.
Bu kez sadece dinlenmek için buradayız. Köfte yemek için çınar altına
gidiyoruz. Burası ufak bir meydan. Ulu bir çınarın altında lokantalar var.
Türkçe konuşuluyor. Demleme çay var. İftar saati yakın. Bazı masalarda iftarı
bekleyenler var. Köftelerimizi söylüyoruz. 20 günden beri ilk kez duyduğumuz
ezan sesi ile yemeğe başlıyoruz…
Üsküp,
Vardar Nehri ile ikiye ayrılmış. Bir taraf eski, genellikle Müslümanların
yaşadığı Üsküp, diğer taraf yeni ve genellikle Hıristiyanların yaşadığı Üsküp.
Bir
taraf tamamen geleneksel bir yaşam sergilerken, diğer taraf Üsküp’ün modern
yüzünü oluşturuyor. Aslında her iki taraf da birbirini tamamlıyor.
Yemek
sonrası demleme çaylarımızı da içiyoruz. Hesap toplam 20 euro. Buralarda yeme
içme gerçekten ucuz.
Yediklerimizi
hazmedelim diye, eski çarşıda turluyoruz. Dükkanların bir çoğu kapalı. Ramazan
nedeniyle erken kapatıldığını öğreniyoruz.
Bu
kez Vardar Nehrinin öbür tarafına geçmeye üşeniyoruz. Daha doğrusu yorgunluk
ağır basıyor. Saat 23’e doğru odalarımıza çekiliyoruz.
İftar saati bekleniyor.
Köfte beklerken
İftar sonrası boş Üsküp Çarşısı
Üsküp’ten Kavala’ya
Bugünkü
yolumuz toplam 357 km .
Çok fazla sayılmaz. Hiç acele etmeden kahvaltımızı yapıyoruz. Resepsiyondaki
gençlere teşekkür ettikten sonra 41.135255,22.547504 koordinatıyla yola
çıkıyoruz. Burası Makedon-Yunan sınır kapısı. Üsküp’ten sınıra 160 km . E 75 nolu yoldan
gidiyoruz. Tek şerit. Fazla trafik yok. Yol kenarlarında minareleri görünen
köyler var. Her şey tanıdık geliyor.
Makedonya’da
mazotun litresi 1 euro civarında. Gezi boyunca gördüğümüz en ucuz fiyat. Sınıra
yakın OKTA diye benzinlik var. Depoyu orada
dolduruyorum.
Sınıra
yakın Bogoroditsa adlı bir kasaba var. Kasabayı geçtikten sonra sınırın hemen
yanında Ramada Otel ve 2 ayrı büyük
kumarhane var. Girip iki zar atma teklifim olumsuz karşılanıyor.!!
Sınırdaki
pasaport polisi Türkçe biliyor. Nereden geldiğimizi soruyor. Anlatıyorum. Çıkış
damgalarını vuruyor.
Yunan
tarafında pasaportlarımız ve yeşil sigorta da kontrol edildikten sonra
Kavala’da konaklayacağımız Oceanis Hotel
koordinatıyla yola devam ediyoruz.
Bu
yolculuğumuz boyunca toplam 16 kez sınırlardan giriş çıkış yaptık. Hiç birinde
sorun yaşamadık. Bir iki yerde bagaja şöyle bir baktılar. Görevliler güler
yüzlü ve naziktiler. Değil rüşvet istemek, ima dahi edilmedi. Kapılarda kalabalık
olmadığından tüm işlemler en çok yarım saat içinde bitti.
2014
yılında yaptığımız Balkanlar gezisinde de konakladığımız ve memnun kaldığımız Oceanis Hotel,
Kavala sahilde. Bu kez 5. katta balkonlu, deniz manzaralı odalarda
kaldık. Otopark var. 2 kişi 1 gece 55 euro. Açık büfe kahvaltı dahil.
Otelden Kavala
Gezi
boyunca peşimizden ayrılmayan kapalı hava ve yağmur ( Ki o yağmur yüzünden
Marken’i gezememiş, Brugge’ de de epey dinmesini beklemiştik. )
yerini
yakıcı bir güneşe devretti. Güneşin etkisini biraz olsun kaybetmesini otelde
bekledik. Akşam 19.00’
a doğru çıktık otelden. Kavala’da limanda denize yüzünüzü döndüğünüzde sol
tarafta balıkçı lokantaları var. Daha öncede gittiğimiz lokantaya gittik.
Çeşitli mezeler, balık, uzo söyledik. Hava kararıncaya kadar oturduk. Lokantada
üç Türk aile daha vardı.
Toplam
68 euro hesap ödedik. Kopenhag’da 3 tabak makarna ve bir pizzaya ödediğimiz 100
euro aklımıza gelince ‘ canımız sağ olsun!!’ dedik.
Hava
karardıktan sonra Kavala sahili iyice kalabalıklaştı. Gündüz bomboş olan deniz
kenarı doldu. Sahil boyunca yürüdük. Folklör festivaline denk geldik. Oyunları
ve ışıklandırılmış kaleyi seyrettik. Gazinoda oturduk. Denizin bu tarafından
memleketimize baktık.
Yarın
yolculuğumuzun son günü. Dedeağaç’a uğrayıp Türkiye’ye giriş yapacağız.
Kavala
Kavala park
Kavala sahil
Kavala Kalesi
Sabahleyin
ehlikeyf modunda kahvaltımızı yaptık. 40.968444,24.539668 koordinatıyla Anastasia kurabiyecisine doğru yola çıktık.
Geçen gelişimizde de uğrayıp çok memnun kaldığımız bu kurabiyecide demleme çay,
kurabiye ikramı, Türkçe bilen personel var. Türkiye’den gelen bir çok tur
şirketi de burada mola veriyor.
Kutusu
5 eurodan hediyelik kurabiyelerimizi alıyoruz. Çayımızı içiyoruz, birer şişe de
su hediye ediyorlar. Hedef
(Alexandroupoli) Dedeağaç.
Otoyola
çıkmıyorum. Köy ve kasabaların içinden geçerek
40.844095,25.876640 Koordinatıyla sahilde fenerin yanındaki park alanına
varıyoruz. Kavala Dedeağaç (Alexandroupoli) 178 km .
Arabayı bırakıp
fenerin etrafını geziyoruz.
Bu fenerde fotoğraf çektiren mutlaka gene gelirmiş...
Dedeağaç sahil
Sahil
boyunda yürüdükten sonra sağda ağaç parmaklıklarla çevrilmiş oyun parkı yanındaki yoldan içeri girerek bir arka
caddeye sahile paralel Leof. Dimokratias Caddesi’
ne geçiyoruz.
Dedeağaç’ın
kalbi olan bu cadde üzerinde mağazalar, kafeler, barlar sıralanmış.
Bir
yerde oturup börek yiyiyoruz. Vitrinlere bakarak geziniyoruz. İleride,
demiryolunun son bulduğu istasyonun yanından geri dönüp otoparka gidiyoruz.
Bu
sefer koordinat girmiyorum. Daha önce de bu yoldan geçtim. Hiç sapmadan
gidersem sınıra çıkıyor. Önce yol üzerinde benzinliğe uğruyorum. Depoyu
dolduruyorum. Az ilerde sağda büyük bir Lidll var. Yan yoldan giderek oraya
uğruyoruz. Sınırda belki bulamayız diye bir iki şişe votka ve viski alıyoruz.
Ucuz
mazotumuzu alıp, Lidll’dan ucuz alışverişimizi de yaptıktan sonra , yaklaşık 40 km .lik yolu dümdüz
izleyerek sınıra varacağız.
Yol
üzerinde hiçbir yere sapma. Feres
kasabasını geçtikten bir müddet sonra Türkiye tabelaları var, onları
izle, sınıra varırsın. Otoyola çıkmak için Dedeağaç içinden geri dönmek gerekiyor.
Onun için otoyolu kullanma.
Yunan tarafı sınır kapısı koordinatı 40.945329,26.308760 Aslında koordinata
gerek yok dümdüz yolu izle.
Sınırın
Yunan tarafında büyük bir gümrüksüz satış mağazası var. İçki, sigara, çikolata,
kahve… her şey bulunuyor. Fiyatlar da uygun.
“Bizim
gümrükte sorun çıkar mı?” sorusu hep aklımızda. Geçen gelişimizde önümdeki
aracı didik didik aramışlardı. Yine de birkaç şişe viski alıyoruz.
Aldığımız
tüm şişeleri arabanın sağına soluna dağıtıyoruz. Türkiye tarafından da rakı
hakkımızı aldık. Tedirgin bir şekilde yanına yanaştığımız gümrük memuru bagajı
şöyle bir kontrol ettikten sonra ‘geç’ diyor. Şişeleri kurtarmanın ve
günler
sonra memlekette olmanın sevinciyle yola koyuluyoruz.
İpsala Gümrük Kapısı
Tekirdağ’
da Meşhur Köfteci Ali Usta’ da köfte molası.
Silivri’den
sonra bu gezinin en yoğun trafiğinin
içinden geçip Yenikapı’ dan kalkan 19.45 Yalova feribotuna yetişiyoruz.
Gezmenin
en güzel taraflarından biri de (Üç gün sonra sıkılacağını bilsen de ) tekrar
eve, alıştığın düzene dönmektir…
SON SÖZ
Eğer
imkanınız varsa benzer bir yolculuğu yapın. İmkanınız yoksa da yaratmaya
çalışın. Türkiye’de araba kullananlar için
Avrupa’da araç kullanmak zevk.
Herkes kuralına göre hareket ediyor. Eğer çift şoför olursanız, şehirleri daha
detaylı gezip, gece yolculukları da yapabilirsiniz.
Kısa
zamanda daha çok yer görme amacıyla ben, günlük alınacak yolu biraz fazla
planladım. Rahat rahat, tadını çıkararak gezmek istiyorsanız, gidilen kentte
iki gece konaklama yapıldıktan sonra en fazla 300/ 400 km . uzaktaki bir başka
kente gidilmeli. Hatta daha da kısa uzaklıklar planlanıp oto yol kullanmadan
geze geze yol alınmalı. (Ahhh… Gel de karavan arama.) Yeterince dil bilmemek gerçekten sorun değil.
Derdinizi bir şekilde anlatıyorsunuz.
22
gün süren bu gezide masrafımız ne oldu? Yola çıkarken aile başı üç bin euro
harcayacağımızı ön gördük. Herhangi bir aksiliğe karşı bir miktar (2.000 euro)
yedek aldım.
Birimiz
kasa oldu. Yemek, mazot, konaklama vs. tüm ortak masrafları o yaptı. Gezi
dönüşü 560’ar euro geri verdi. Aile başı 2440 euro harcamışız. Bu harcamanın
içinde ortak alınan hediyeler, kavala kurabiyeleri ve gümrükten aldığımız
viskiler de var.
Toplam
7641 km .
yol yaptığımız bu gezide ana harcama kalemlerimiz:
1-
Yeşilkart, seyahat sigortaları, atıştırmalıklar 200
euro
2-
Konaklama ücreti (4 kişi, 19 gece) 1958 euro
3-
Yakıt 550 euro
4-
Ödenilen yol ücretleri toplamı 140
euro
5-
Otopark ücretleri 115
euro
Toplam:
2963 euro. 1900 euro da öğlen ve akşam yemekleri, içecekler, şehir içi ulaşım
ve diğerlerine harcanmış. (İçecek su ve tuvalet parası da önemli bir harcama
kalemi.)
Türkçe’den
başka dil bilmeyen bizlerin 22 gün boyunca hiç sorunsuz olarak tamamladığımız
ve büyük zevk aldığımız arabayla Avrupa
turunun derlemeğe çalıştığım notlarının, böyle bir geziye çıkmaya
niyetli olanlara yol göstermesi dileğiyle… Seyahatte
kalın.