ARABAYLA AVRUPA GEZİSİ YOL NOTLARI 3
Novi Sad’ dan Viyana’ya
Novi Sad’daki otelimizde yaptığımız
sabah kahvaltısından sonra, 46.172592,19.975386 koordinatıyla Sırp tarafı sınır
kapısı Horgos’a doğru yola çıkıyoruz. 126 km .’ lik yolumuz var.
Bugün
2 gece konaklayacağımız Viyana’ya gideceğiz. Macaristan’ı boydan boya geçip
Avusturya topraklarına gireceğiz. Ancak Macar sınırını geçtikten hemen sonra
Szeged’e de uğramadan olmaz.
Novi
Sad’ dan sınır kapısına 1.20 dakika sürüyor. Çıkış işlemleri hemen yapılıyor.
Macar tarafındaki Röszke sınır kapısına geliyoruz. Artık buradan sonra AB’ ye
girmiş olacağız. Bir daha sınır geçişi, pasaport kontrolü yok.
Yeşil
pasaportlu olmanın ve ailece seyahat etmemizin etkisi olsa gerek Macaristan’a
hemen giriş yapıyoruz.
Bulgaristan
gibi, Macaristan’da da yolları kullanmak için vignet almak gerekiyor. Para
bozdurmak da lazım. Gümrük alanında hallediyoruz. Minumun vignet (1 haftalık)
16, bir aylık vignet 21 euro. Dönüşte de buradan geçeceğimiz için bir aylık
vignet alıp ön cama yapıştırıyorum. Bir miktar da para bozduruyoruz.
İlk
hedefimiz sınırdan 17 km . içerideki Szeged.
46.253886,20.148132 koordinatıyla yola çıkıyorum. Burası merkezde park yeri.
Pazar olduğu için buraya park edebildik. Hafta arası yer bulmak zor olabilir.
Viyana
surlarının yıkılmasından sonra oluşturulan Ringstrasse boyunca Merkezden 1
ve/veya 2 nolu tramvaya binerek gezebilirsiniz. Özellikle
yorulduğunuzda hem dinlenir hem de etrafı seyredersiniz.
(Friedensreich Hundertwasser, Avusturyalı bir mimar-ressam. Doğada hiçbir şeyin düz çizgileri olmadığından hareketle, alışageldiğimiz düz çizgileri ve simetrik yapısı olan binaların insan doğasına uygun olmadığını düşünen mimar, farklı yöntemler denemiş. Dış duvarlarda veya evin içinde engebeli yapılar, asimetrik çizgiler, hiçbiri birbirine benzemeyen pencereler, rengarenk mozaikler ve olabildiğince bitkiden oluşan binalar tasarlamış. Bunlardan biri de Viyana’da bulunuyor. 1983-85 yılları arasında yapılan Hundertwasser Evi, ressamın ilk mimari projesiymiş. )
Son
olarak, tüm turların ekstra olarak götürdüğü
‘Grinzing Meyhaneleri’ turunu
yapmak için 38 nolu tramvayı kullanabilirsiniz. Schottentor’ dan kalkan bu
tramvayın son durağı, Grinzing’tir.
Bizim
süremiz bitti, ama Viyana bitti mi? Mümkün değil, öyle iki günlük gezi ile
Viyana bitmez. Sadece insanın ağzına bir parmak bal çalarak bir daha
gelinmesini garantiye alır.
(
46.258060,20.138808 otobüs garajının arkasındaki park yeri. Büyükçe bir
otopark. Hafta içi buraya park edilebilir.) Hafta sonu olduğundan park ücreti
ödemedik.
Arabayı
bıraktıktan sonra parkın içinden geçerek Karasz utca’ ya yürüdük. Burası trafiğe kapalı yürüyüş ve
alışveriş caddesi. Büyükçe bir meydana açılıyor. Meydanın bir tarafında bir
heykel, öbür tarafında “milenyum çeşmesi” var. İki, üç katlı çok hoş binalarla
çevrili.
Karasz
Utca üzerinden mağaza vitrinlerine baka baka
devam ederseniz 2. meydana çıkarsınız. Burası ilkinden biraz daha büyük.
Ufak bir ağaçlıklı alan, fıskiyeli bir havuz var.
Buradan sola sapıp
ilerlerseniz kaldırımda tamvay kafeyi görürsünüz.
Tramvay
kafenin 2 sokak ilerisinde tüm
güzelliğiyle Cathedral-Szegedi Dom sizi beklemekte.
(Katedralin orijinal planları Frederick
Schulek tarafından yapılmış ve 1913 yılında inşaatına başlanmıştır. Yapı 24
Ekim 1930 tarihinde tamamlanmıştır.
Yapı Macaristan’daki en büyük dördüncü kilisedir. Kubbe iç zeminden33 metre yüksekliktedir.
Kuleler ise 92 metre
yüksekliktedir. Çan ağırlığı 8700
kg .'dır.)
Yapı Macaristan’daki en büyük dördüncü kilisedir. Kubbe iç zeminden
Biz
Szeged’ i çok sevdik, buraya bir kez daha gelmeye uzun uzun gezmeye karar
verdik. Arabaya dönerken rastladığımız bir pazardan da kırmızı toz biberimizi
almayı ihmal etmedik.
Szeged’
den 47.922942,17.113515 koordinatıyla çıktık. Burası Macar- Avusturya sınır
geçişi. Dönüşte Budapeşte’de konaklayacağımız için uğramadan, dışından geçerek
sınıra devam ediyoruz.
Artık
Avrupa topraklarındayız, sınır geçişi yok, pasaport kontrollerinde vakit
kaybetmeyiz, geç olmadan Viyana’ ya varırız diye konuşurken yol tıkanıverdi.
Dur
kalk, dur kalk tam bir saat sürdü tıkanıklık. Avusturya girişinde polisler her
aracın içine tek tek bakıp kontrol ediyorlar.. Kamyonet, minibüs gibi araçları
kenara çektirip arama yapıyorlar. Kaçak göçmen girişine karşı bir önlem olsa
gerek.
Avusturya’ya
girdikten 25 km .
sonra sağda büyük bir AVM var. Hem biraz dinlenelim hem de bakınalım diye uğruyoruz.
Biz ne bilelim Avrupa’da pazar günleri AVM’ lerin kapandığını. Hayal
kırıklığıyla tekrar yola koyuluyoruz.
Navigasyon,
yağmurla birlikte bizi Viyana’da konaklayacağımız “Hotel Atlanta” nın önüne
kadar getiriyor. Bugün pazar. Sokakta park etmek ücretsiz. Uygun bir yere
arabayı çekiyor, otele giriyoruz.
Novi
Sad Viyana arasında toplam 530
km . yol yapmışız. Süre belirtemiyorum çünkü hem Szeged’e
uğradık hem de yolda çok vakit kaybettik. Normal koşullarda bu arayı 5-6 saatte
almak mümkün. Hatta daha da az sürebilir. Macaristan oto yolları çok
güzel. Çift şeritli yollar. Asfalt
kalitesi çok çok iyi. İşaretlemeler mükemmel. Çok az yol çalışması var. Fazla
trafik yok. (Bir keresinde arabayı 140’
a kitleyip kesintisiz 9 dakika yol aldım.)
Viyana’da
Hotel Atlanta’da kalacağız. Otel Wahringer Caddesi üzerinde. Otelin bulunduğu
Alsergrund semti, Schubert’in doğduğu ve Sigmund Freud’un yaşadığı bölgedir. 19
Berggasse adresindeki Freud’un evi ziyarete açık.
Otel
tarihi bir binada. Yakınlarında kafe ve lokantalar var. Hemen yan sokağının
içinde kapalı park yeri var. Günlük 15 euro. Arabayı parka bıraktıktan sonra
verilen makbuzu yanınıza alın. Tekrar garaja girmek için o makbuz üzerindeki
şifreyi kapıda makineye tuşlamanız gerekiyor. Yoksa her taraf kapalı, içeri
giremiyorsunuz. (Aynı sistem Heidelberg’de bir otoparkta da vardı.)
Resepsiyondaki
Mesut beyin yakın ilgisi sayesinde otopark sistemini çözdük. Çevre hakkında
bilgi aldık. Daha önce hiç rastlamamıştım. Resepsiyonda şemsiyeler var. İsterseniz
alıp kullanabiliyorsunuz. Viyana yağmurlarına karşı iyi önlem.
Viyana’da
günlük toplu taşıma bileti 8.50 euro. Tramvay, metro ve otobüslerde geçerli.
Biz biletlerimizi metro istasyonundaki makinelerden aldık. Makinelerin
kullanımı kolay. Metroda veya tramvayda bileti onaylatmanız gerekiyor.
Viyana
gezip dolaşmak için oldukça derli toplu bir kent. Şehre ait en önemli bölge
Innere Stadt (eski şehir) bölgesi. Bu bölge Viyana’nın hem kültürel hem de
sosyal merkezi.
Bu
bölgeye ulaşmak için şehrin kalbi sayılan
Stephanplatz metro istasyonuna gelmelisiniz. Buraya kırmızı U1 veya turuncu U3
metro hatları ile ulaşılır. Bulunduğun
yerden bu hatlar geçmiyorsa yeşil U4 veya mor U2 ile Karlsplatz’a da
gelebilirsin
Metrodan
çıktıktan sonra kalabalığı izlerseniz, Viyana’nın merkezine gelirsiniz.
Bu
bölgede saatlerce gezebilirsiniz. (İnternette detaylı bilgi bulabilirsiniz.)
Ayrıca
Viyana’da aşağıdaki caddeleri de gezmelisiniz.
1-Karntner
Str. : Opera binasından başlıyor. Orta noktası Stephansdom Katedrali oradan
Tuna’ya kadar devam ediyor.
2-
Graben Str. : Stephansdom Katedrali’nin yanında
Karntner’le dik kesişir. İlerde başka adlar alır. Schottentor meydanına
kadar gider. Oradan Universitatsring’ e saparsan üniversitenin önünden geçip
önce parlamento binasına sonra da müzeler bölgesine gelirsin.
3-
Linke Wienzeile: Opera ve Karlsplatz’ın güneyinde Naschmarkt adlı pazarın
olduğu cadde.
4-
Mariakilfer Str. : Linke Wienzeile’nin kuzeybatı paralelinde Museumquarter’ dan
başlayıp, Westbahnhof’a kadar uzanan cadde.
1
nolu tramvayla da ulaşabileceğiniz Hundertwasser Evi’ ni de mutlaka ziyaret
etmelisiniz. Metroyla gitmek isterseniz: Turuncu U3 metro hattının Rochusgasse durağında inip
durağın önündeki Rasumofskygasse üzerinden nehre doğru yürüyün. Yol ilerde Marxergasse
ile kesişir. Karşıya geçip ilk sola ,Löwengasse ye sapıp dümdüz yürüyün
göreceksiniz. Metrodan 700 m .
(Friedensreich Hundertwasser, Avusturyalı bir mimar-ressam. Doğada hiçbir şeyin düz çizgileri olmadığından hareketle, alışageldiğimiz düz çizgileri ve simetrik yapısı olan binaların insan doğasına uygun olmadığını düşünen mimar, farklı yöntemler denemiş. Dış duvarlarda veya evin içinde engebeli yapılar, asimetrik çizgiler, hiçbiri birbirine benzemeyen pencereler, rengarenk mozaikler ve olabildiğince bitkiden oluşan binalar tasarlamış. Bunlardan biri de Viyana’da bulunuyor. 1983-85 yılları arasında yapılan Hundertwasser Evi, ressamın ilk mimari projesiymiş. )
Bu
evlerde yaşayan insanlar da var tabi. Orada oturan bir tanıdığınız yoksa
içini görme şansınız da yok.
Evlerin
tam karşısında bir de “Hundertwasser Village” adıyla hediyelik eşyaların
satıldığı, bir kafesi olan, aynı mimar tarafından tasarlanan, içinde yine mozaikler
ve asimetrik çizgileri olan ilginç bir alan var.
Burayı
da mutlaka gezin. Hatta kafeyi işleten Kahramanmaraşlı Hanefi ile tanışın,
sohbet edin. Memnun kalacağınıza eminim.
Hanefi’ nin dediğine göre; Viyana’nın
binalarını, taş işçiliğinde bir numara olan Praglı ustalar yapmış. “Onun için
Viyana Prag’a benzer.”
Zaman
azlığı nedeniyle ancak yarım günümüzü ayırabildiğimiz ve sadece dışını
gezdiğimiz Habsburg Hanedanının imparatorluk saraylarından biri olan Schönbrunn
(Güzel Çeşme), çok büyük bir alan içinde kurulmuş bir saray. Günümüzde müze
olarak kullanılıyor. Sarayı arkamıza alarak bahçeye doğru bakınca ta uzaklarda
Neptün Çeşmesi görünüyor. Sarayın simetrik süslemeleri olan, çok büyük
bahçesinin içinde bir de hayvanat bahçesi var. Dünyanın en eski hayvanat
bahçesi olan Schönbrunn Zoo'yu gezmek için saatler ayırmak gerekiyormuş.
Saraya
ulaşmak için, u4 metro hattını kullanmanız, Schönbrun istasyonunda inip biraz
yürümeniz gerekiyor. Sarayın bahçelerini
gezmek ücretsiz. Hayvanat bahçesi, sarayın içi ve mücevherlerin sergilendiği
bölüm için ücret ödemek gerekiyor.
Sarayın
bahçesi UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesinde ve koruma altında.
Şehir
merkezinde bulunan Hofburg sarayına gitmek için : Aziz Stephan Katedrali’ne
arkan dönük soldaki Graben caddesini izleyip cadde sonundaki Kohlmarkt sokağına
sapmak yeterli. (653 m .)
Burası,
13.yüzyıldan bu yana, Avusturya Hükümdarlarına ev sahipliği yapan, en
etkileyici saraylardan biridir. Boyutları devasa. İnce işçiliği, uçsuz-bucaksız
bahçesi ve görkemli heykelleriyle gerçekten büyüleyici. Saray: 1918 yılına
kadar, İmparatorluk ailesi tarafından, ikametgah olarak kullanılmıştır.
Habsburg hanedanlığı: büyük Avusturya-Macaristan imparatorluğunu buradan
yönetmiştir.
Yine
merkeze yakın Belvedere Sarayı’ na gitmek için; Opernnig caddesi üzerinde
Opera’ya yüzün dönük sağa doğru yürü. Sağa
Schwarzenbergplatz’a sap, sarayı bulursun. (995 m .)
Savoy Prensi Eugene’nin yazlık sarayı
olarak dönemin önemli barok mimarlarından Hildebrandt’ın yaptığı (18.yy)
Belvedere Sarayı ise iki bölümden oluşuyor. Sarayın bahçeleri dünyadaki barok
manzaralar içinde en iyilerden kabul ediliyor. Yukarı Belvedere, Ortaçağdan
bugüne kadarki Avusturya sanatının en etkili koleksiyonlarına ev sahipliği
yapıyor.
Biz
Belvedere Sarayı’nı gezemedik. Zaman bulamadık. Olsun. Viyana’ya bir kez daha
gelmek için bir neden daha.
Tuna
nehri üzerindeki Donauinsel’i (Tuna adası)
de görmenizi öneririm. Stephansplatz’dan kırmızı hattın (U1) Leopoldau yönüne
binip Donauinsel durağında inerek burayı gezebilirsin.
Karlsplatz’dan
mor U2 metro hattıyla 4 durak sonra Schottentor’ a gelebilirsiniz. Yok ben
yürürüm derseniz, Hofburg Sarayı’na arkan dönük soldaki Herrengasse caddesinin
sonu Schottentor’dur. (750 m .)
Sabah
Viyana’ dan Prag’a doğru yola çıkacağız. Yol ve Prag notları 4. bölümde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder